Sayfalar

20 Ekim 2011 Perşembe

kitap...

kitap...
26.08.2011


bugün size okuduğum bir kaç kitaptan bahsedeceğim.öyle moda olmuş serilerden falan değil.keza onları da okudum ama onlardan bahsetmeyeceğim.:)


ilk kitabımız;John Verdon un yazdığı Aklından Bir Sayı Tut.Bir gerilim,polisiye diye sınıflandırabiliriz.Kitap Koridor Yayıncılık tan çıkmış.Özgün adı ise ; Think Of A Number.


kitabımızın konusu ise şöyle;
Mark Mellery,posta kutusuna bırakılmış imzasız bir mektup alır.Mektupta şöyle yazmaktadır:"Aklından herhangi bir sayı tut-1 ila 1000 arasında herhangi bir sayı." Mellery öylesine 658 sayısını tutar.Not şöyle devam etmektedir:"Sırlarını nasıl bildğimi göreceksin.Küçük zarfı aç."
"aldıklarını geri vereceksin
vermiş olduklarını aldığın zaman.
Biliyorum ne düşündüğünü,
ne zaman uyuduğunu,
nereye gittiğini,
nereye gideceğini.
seninle bir randevumuz var,
Bay 658."


aklından bir sayı tut sıradanlıklara meydan okuyan,anında başınızı döndürecek ve ilgi çekici karakterlerinin kalp atışlarını tüm gerçekliği ile hissedeceğiniz,kolay kolay unutamayacağınız bir roman.


kitabın satış fiyatı ise 20 tl





_________________________________________________________________________


yine bir gerilim polisiye bir roman tanıtacağım sizlere;


son 18 saniye kitabımız ismi yazarı ise george d. shuman...april yayıncılık tan çıkmış.


konusu ise şöyle;
bilimsel bir gerçek:insan beyninin ön korteksi kısa süreli anıları depolar.bu anılar yalnızca
insanın o an içinde düşündüklerini kapsar ve uzunlukları yaklaşık 18 saniye kadardır.
polis araştırmaları danışmanı sherry moore görme engelli ve çarpıcı derecede güzel bir kadın.
ama asıl olağan üstü özelliği , ölen kişilere dokunarak hayattayken geçirdikleri onsekiz
saniyeyi görmesi.


sherry beş yaşındayken bir kent hastanesinin önündeki basamaklarda,ölümün eşiğine gelmiş
halde bulunur.başına aldığı darbeler görmesini ve o günden öncesini anımsamasını
engelleyecek kadar kalıcı hasar bırakmıştır.yıllar geçer sherry olağanüstü bir yeteneğe
sahip olduğunu anlayınca ,bu özelliğini insanlara yardım etmek ve sadece onun müdahalesiyle
çözülebilecek gizemler konusunda danışmanlık yapmak için kullanmayı öğrenir.


seri katil earl sykes işlediği korkunç cinayetlerden ötürü yakayı hiç ele vermemiştir.
ama ölümle sonuçlanan bir trafik kazasına karışması hapsi boylamasına neden olmuştur.
ve şimdi,aradan neredeyse otuz yıl geçtikten sonra new jersey in wildwood adlı küçük
turizm yerleşimine geri dönmüş ,iskele bölgesinde avlanmaya , genç kızları iğrenç
oyunlarında kullanmak üzere kaçırmaya koyulmuştur.


roman tarih tarik yazılmış.bu ilk başlarda biraz kafa karışıklığına sebep olsa da sonradan
alışılıyor.



-stephan king in yorumu ise şöyle; " mükemmel"

hüzün...

radyo sesiyle açıyorum gözlerimi.çatal kaşık sesleri.bardağa bırakılan çay kaşığının şıngırtısı,mis gibi fesleğen kokusu temiz hava...


sonra babannemin sesini duyuyorum;
"uyandın mı babişkom?"
"uyandım" babişkom.radyoda çalan '90 lar pop müziği kaymaklı reçelli kahvaltı soframızda bize eşlik ediyor.


babannem.canımın içi.annemin yarısı.başında beyaz tülbenti altında maksi eteği elinde de günlerinden biriktirip aldığı altın bileziği.bakıorum.elimde çatal kahvaltımı yaparken izliyorum onu.ben küçüğüm.var yok 4 bilemedin 5 yaşlarındayım.bana duyduğu aşk varya bana duyduğu sevgi öylesine mest ediyor beni.yemek yemeği unutuyorum.


sonra zaman geçiyor.ben büyüyorum.kıskanıyorum babannemi diğer kuzenlerimden.o hep benim sadece benim olsun istiyorum.ve gidiyoruz.her sabah duyduğum müzik sesi yok artık yada çıngırdayan çay bardakları.artık biz o evde değiliz.ayaklarımı çamura bulandıra bulandıra oynayamıorum yada iki ağacın arasına yapılan salıncakta sallanamıyorum arka bahçede çamurdan köfte yapıp evcilik oynayamıyorum babannemle çünkü başkaları var ve ben gidiyorum.


ilk kez bisiklete o arka bahçede bindim ben.düştüğümde dizlerimde oluşan yara bereler hala duruyor oldukları yerde.ben yokum.babannem yok.anılar hepsi hafızamda.


okula başlıyorum.hayat farklılaşıyor.artık devreye ilkokul öğretmenim,sınıf arkadaşlarım giriyor...ülker hocam.siz ilk okul öğretmeniniz hastalanıp gelmediğinde daha ilk okul birinci sınıftayken hüngür hüngür ağlayıp arkasındanda okuldan kaçıp evine gittinizmi?ben gittim.çünkü o ülker öğretmenimdi.bana harfleri,okumayı,okulu,yazmayı ve yazabilmeyi o öğretti.adı üstünde ilk okul.sonra arkadaşlarım vardı gökçe,tuğçe,engin,ferhat,ve diğerleri.hiçbirinin ne adını unuttum ve simasını.


ama babaannem hep orada. kızıyordum bazen babaanneme üzülüyordum bazen.ama hep idolümdü benim.hep canım ciğerimdi.


sonra ilk aşk...asil...ismi gibi asildi.bahçede oynarken el ele tutuşunca utanırdık.yan yana otururduk.grip olduğunda burnunu silerdim..:)


zaman hep geçti ve ben hep büyüdüm.kocamaaan bir kız oldum.ama çocuktum hala.


aşık oldum,hastalandım ameliyat oldum,çok üzüldüm,çok ağladım,çok mutlu olduğum zamanlarda oldu.kendi halimde kendi çapımda bana yazılanı yaşadım.yaşamaya devam da ediyorum.ama artık gözümün nuru babaannem yok.hayatın ne olduğunu işte o zaman anladım.


zaman geçti ve ben gerçekten büyüdüm.06.06.2011 de babaannem hayata gözlerini yumduğunda ben büyüdüm.hayır dedim olamaz yaa babaannem ölemez yok öyle bir şey yalan söylüyorsunuz dedim ama gerçekti.


canım gitti.canımın yarısı koptu gitti.gözyaşlarım yanaklarımı yakarak geçti.ağladım ağladım ağladım...ama hayat devam ediyor.bi şekilde yazılanı yaşamak zorundayız.bizler piyonuz ve ne yazıldıysa yaşıyoruz.tercih dediğimiz şeyler aslında çok daha önceden seçtiğimiz şeyler.özgürlük denen o zıvırtı varyaa.tamamen yalan.ne zaman ölürüz.o zaman özgürüz.o zamana kadarda yazılanı yaşamak zorundayız.

saçmalamak...belki...

bir yazıya başlarken en zoru nerden başalamak gerektiğini bilememek sanırım.nerden başlamam gerektiğini bilmiorum.iki gündür bilimkurgu filmleri gibi rüyalar görüyüyorum.gece yatarken aklımı kurclayan binbirtürlü şey oluyor ve uykularım kaçıyor.

geçen hafta kuzenim michael sikkofield die biri var blogunu okudun mu iç dedi yoo dedim görmedim ama okurum.oku bak çok enteresan şeyler yazmış insan etkilenio ister istemez dedi ve okumaya başladım.linkini size atıyorum.http://michaelsikkofield.blogspot.com/ eğer salim bi aklınız ve inancınız yoksa okumayın derim ben.nacizane tabii.illuminatiden girio satanizme kadar götürüo.ve hadi beee vay arkadaş yaaa salakmışız laan biiiiz diosun ama sonraki evre daha vahim çünkü insan oğlunun düşünebilme yeteneği var yaa s.kmm ben o yeteneği.geceleri uyku uyuyamıorum ya.

ölüm.yaşam.hepsi.evet cinler var bunu bilioruz.şeytana tapan ve allah'a tapan cinler var.biz hani dioruz ya şeytana uyduk yok kardeşim öle bişii şeytana uymak fln satanistmisin sen şeytanın dediklerini yapıosun.biz yüce rabbimizin yasakladığı şeyleri yaptıımızda ztn şeytanın istediini yapmış oluoruz ve farkında olmadan satanızm başlıo içimizden.

içki içmek kur'an-ı kerim de kati yasaklanmış.şimdi sen gidiosun içiosun sonra allah affetsin sen bile bile allaha şirk koşuyosun sen yasaklıosun ama bak ben içiorum diosun e şeytanın istediği ztn bu.insanları aciz nefislerini kendi tarafına çekmek.zina.günah kardeşim.nikahsız eş harammm.haram yani domuz eti yemekle aynı şey gidim bile bile lades diosun.e yine şeytanın istediği oluoyo. bu konu brz karşık canlar kafamı epey kurcalıo.

hani bu illuminati var ya tarikat.satanist bu adamlar.tek amaçları tek dünya yaratmak.tek ülke tek lider fln filan. heryerdeler ve kendilerini aleni ifşa ediyorlar.şimdi bi dizi ismi vericem size.
http://www.dizihd.com/dizi-izle/terra-nova-izle

yıl 2binbilmem kaç.açın izleyin biraz.dünyada düzen kalmamış dünya die bi yer kalmamış (neden acaba?) yıl 2149. ve mucid bilim adamları zamanda bi yırtık buluyorlar ve o yırtıktan geçmiş zamana göç ediyorla.herkeside almıolar haa yanlış anlaşılmasın.elit tabaka.yeni yerleşimin adı terra nova.tek devlet tek ülke tek inanç yani tamda illuminatinin istediği zey.

canlar ciğerler.sorgulayın.böle facebooktan ayşe benmi silmiş yok mehmet resmimi beğnmiş fln yok ben günde 300 tweet atıorum bu bok moddan çıkın artık.zaman düşünme ve sorgulama zamanı.rabbin bize verdiği aklı kullanmanın vakti.kullanın düşünün.düşünemiosanız anlayamıosanız yardım alın.bi bilene sorun.

haydi hayırlı işleeer...